KitabYurdu » Kitab » Dünya Ədəbiyyatı » Daniel Quinn İsmail Bir zihin ve ruh macerasi


Şeçilmişlər Daniel Quinn İsmail Bir zihin ve ruh macerasi

ADI:
İsmail Bir zihin ve ruh macerasi
REYTİNQ:
  • +13
MÜƏLLİF:
DİL:
FORMAT:
ÇAP İLİ:
2002
ÖLÇÜSÜ:
279 KB

İlânı ilk okuduğumda nefesim daraldı, küfrettim, tükürdüm ve gazeteyi yere fırlattım. Bu da yetmedi, onu yerden kaptığım gibi doğruca mutfağa gittim ve çöp tenekesine tıktım. Hazır oradayken küçük bir kahvaltı hazırlayıp sakinleşmek için kendime zaman tamdım. Kahvaltımı ettim ve tamamen alâkasız şeyler düşündüm. “Pekâlâ,” dedim, “tamam.” Sonra gazeteyi çöp kutusundan geri aldım ve sadece o lanet olasıca şeyin hâlâ orada ve hatırladığım şekilde olup olmadığını görmek için kişisel ilânlar bölümünü açtım. Aynen oradaydı ve hatırladığım gibiydi:

 

ÖĞRETMEN Öğrenciler arıyor. Dünyayı kurtarmak için ciddi ve içten istek duyanlar. Bizzat başvurun.

Dünyâyı kurtarmak için ciddi ve içten istek! Ah, bunu sevmiştim. Gerçekten kulağa hoş geliyordu. Dünyayı kurtarmak İçin ciddi ve içten istek - evet bu mükemmeldi. Öğle vaktiyle birlikte ikiyüz doğuştan gerizekalı, beyni sulanmış, budala, sersem kafa, hantal ve çeşitli ahmak ve kalın kafalı verilen adreste şüphesiz sıraya girmiş olacak ve kendilerine, sadece dönüp komşularını kocaman kucaklarlarsa her şeyin İyi olacağı haberini verecek bir gurunun dizinin dibinde oturmak gibi ender bir ayrıcalığa sahip olabilmek için bütün dünyeviyatlannı teslim etmeye hazır olacaklardı.

Merak edeceksiniz: Bu adam neden bu kadar hiddetli? Bu kadar sert? Haklı bir soru. Aslında ben de kendime bu soruyu soruyordum.

Sorunun yanıtı yirmi yıl kadar öncesine, dünyada en çok yapmak istediğim şeyin bir... öğretmen bulmak olduğu gibi aptalca bir fikre sahip olduğum zamana dayanır. Bu doğru. Bir öğretmen istediğimi, bir Öğretmene ihtiyacım olduğunu sanmıştım; bana, dünyayı kurtarmak olarak nitelendirilebilecek bir şeyin nasıl yapılacağını göstermesi için.

Saçma, hayır? Çocuksu. Saf. Tecrübesiz. Toy. Ya da sadece budalaca. Bu, bir açıdan son derece normal gibi gözükse de, aslında diğer açılardan açıklama gerektiriyor.

Öğretmen arayışım şu şekilde ortaya çıktı.

Altmışlı ve yetmişli yılların gençlik isyanında, bu çocukların akıllarından neyin geçtiğini anlayabilecek kadar büyük -tüm dünyayı ters çevirmek istiyorlardı- ve sonunda başarabileceklerine inanacak kadar da küçüktüm. Bu doğru. Her sabah gözlerimi açtığımda yeni çağın başlamış olduğunu, gökyüzünün daha parlak bir mavi ve çimenlerin daha parlak bir yeşile döndüğünü görmeyi umdum. Havada yankılanan kahkahalar duymayı ve caddelerde sadece çocukların değil, bütün insanların dans ettiğini görmeyi bekledim. Saflığım için özür dilemeyeceğim, yalnız olmadığımı anlamanız için sadece şarkıları dinlemeniz yeterli.*

Derken bir gün, onlu yaşlarımın ortalarındayken, bir sabah uyandım ve yeni çağın hiçbir zaman başlamayacağının farkına vardım. İsyan, ayağını yere basamamış, önemini kaybederek sadece moda olan bir ifade biçimine dönüşmüştü. Bu konuda hayal kırıklığına uğramış, hayrete düşmüş tek kişi ben olabilir miydim? Öyle görünüyordu. Benden başka herkes olayı atlatabilmişti ve suratlarındaki alaycı sırıtış şöyle diyordu: “Ne bekliyordun ki? Hiçbir zaman bundan daha fazlası olmadı ve hiçbir zaman da bundan daha fazlası olmayacak. Kimse dünyayı kurtarmayacak, çünkü dünya kimsenin umurunda değil. Bu sadece bir grup budala çocuğun muhabbetiydi. Bir iş bul, biraz para kazan, altmışına kadar çalış, sonra Floridaya yerleş ve öl.'

Omuz silkip bu konuyu bu şekilde bir tarafa bırakamazdım. Ve o masumiyetimle, oralarda bir yerlerde hayal kırıklığımı ve hayretimi dağıtıp yokedecek, bilinmeyen bir bilgeliğe sahip olan birisi ...bir öğretmen olması gerektiğini düşündüm.